regular em Turco

s. olağan, sıradan, herzamanki, kurallı, normal, düzenli, düzgün, muntazam, devamlı, değişmez, inişleri ve çıkışları olmayan, mazbut, dürüst, güvenilir, kadrolu, meslekten, uzman
Frases De Exemplo
I'm looking for some regular work.
Düzenli bir iş arıyorum.




I'd like a full tank of regular unleaded.
Bir depo kurşunsuz normal istiyorum.




Regular attendance is required in that class.
O sınıfta düzenli devam gereklidir.




There is no regular boat service to the island.
Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.




He's a regular at the bars and pubs around here.
Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır.




Professional writers do not have a regular income.
Profesyonel yazarların düzenli bir geliri yoktur.




It was another regular tuesday morning.Mustafa woke up at 7 am to go to work as usual.
Yine sıradan bir salı sabahıydı. Mustafa işe gitmek için her zamanki gibi saat sabah 7’de uyandı.




This place was paid for by the Vorlon government. Now they're gone, and you don't have any regular income.
Bu yere Vorlon hükümeti para ödüyordu. Onlar gittiğine göre, senin de artık düzenli bir gelirin kalmadı.




l can't have a regular conversation with you.
Seninle normal bir şekilde konuşamıyorum.




Cyber-brain technicians undergo regular psychological testing
Sanal beyin teknisyenleri düzenli psikolojik testten geçerler.




Sinônimos
1. conforming: accordant, consistent, constant, orderly, methodical, invariant, fixed2. customary: routine, typical, normal, common, usual
3. periodic: cyclic, recurrent, habitual, established, fixed